Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin bugün başlayan 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nın açılışında konuştu.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin 1.Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nda konuştu. Narin, Mezopotamya’nın turizm potansiyelini geliştirmek, ülkemiz ve dünya turizminin vazgeçilmez bir destinasyonu haline gelmesini sağlamak amacıyla bu yıl ilk kez düzenlenen 1. Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nın bir parçası olmaktan memnuniyet duyduklarını söyledi.
Dünyanın en zengin destinasyonlarından birine sahibiz
Narin şöyle konuştu: ” Türkiye’nin destinasyon odaklı ilk bölgesel turizm markası olarak Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan Mezopotamya, Neolitik çağdan bu yana insanlık medeniyetinin kökleri ve inancın manevi mirasının bütün görkemini ve derinliğini barındırmakta. Tarihi, kültürü ve coğrafi yapısıyla burayı ziyaret edecek kişileri bir rüya alemine götüren ve bir tarih serüvenini deneyimlemelerine vesile olan, dünyanın en zengin destinasyonlarından birine sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Bölgemizde:
·Nemrut Dağı, Göbeklitepe, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri UNESCO Dünya Mirası listesinde,
·Harran ve Şanlıurfa, Mardin Kültürel Peyzajı, Zeynel Abidin Camii ve Mor Yakup Kilisesi, İsmail Fakirullah Türbesi ve Işık Kırılma Mekanizması, Malabadi Köprüsü, Zerzevan Kalesi ve Mithraeum, Mardin Midyat Çevresi Geç Antik ve Orta Çağ Kilise-Manastırları ise UNESCO Dünya Mirası geçici lisesinde yer almaktadır.
Bir o kadar kültürel harikamız da aday listesindedir. Bu değerlere sahip çıkabilmek için “Mezopotamya” markasını her şekilde elimizden geldiği kadar desteklemeli, tanıtımını yapmalı ve bilinirliğini artırmalıyız.
Markamıza yapacağımız en önemli katkılardan biri de yatırımların bütüncül olarak planlanmasıdır. Bölgeye yapılacak yatırımlar, mimari ve estetik duygusuna sahip çıkarak hava, kara ve demir yolu ulaşımı, şehir planlama ve pazarlama ayaklarıyla birlikte ele alınmadıkça, ancak mevcut durumu muhafaza etmemiz mümkün olacaktır.
Millî gelirin yüzde 5’ini doğrudan ve yüzde 12’sini dolaylı olarak oluşturan ve toplam istihdamın yüzde 10’a yakınını sağlayan turizm sektörü, Türkiye ekonomisinde büyümenin ve kalkınmanın temel taşıyıcı kolonudur. Turizm sektörünün bu katkıyı vermesine vesile olan kamu-özel sektör yatırımları ise toplam 120 milyar dolar mertebesindedir.
54 sektörü doğrudan etkileyen sektörümüz 2019 yılında 34.5 milyar dolar gelir sağlayarak ülkemizin cari dengesine katkıda bulunmuştur. Pandemiden etkilendiğimiz 2021 senesinde dahi turizmden 24.5 milyar dolar gelir sağlanmıştır. Turizmin ülkemiz büyüme, kalkınma ve istihdamına olan katkısının ileriki yıllarda da artarak devam edeceğine inanıyoruz.
Pandemi sonrasında küresel ölçekte turizm ve seyahat sektörlerinde büyük bir hareketliliğin olacağını öngörmekteyiz. Dünya Turizm ve Seyahat Konseyi WTTC 2022’de küresel ölçekte turizm ve seyahat gelirlerinin 2019 rakamlarının sadece %6,4 altında kalacağını öngörmektedir. Bu hareketlilik, gelen turist sayısında dünyada 6. Olan ülkemizde de karşılığını bulacaktır.
Mezopotamya’da gastronomiyi özendirecek doku ve yaşam tarzı oluşturmalıyız
Mezopotamya Bölgemizde ise 9 ilde, belediye belgeli ve Bakanlık işletme ve yatırım belgeli 42,576 yatak bulunmaktadır. Bu rakam, ülkemiz yatak kapasitesinin %2,3’ünü teşkil etmekte ve gecelemelerin de yaklaşık %2,2’si bu bölgede gerçekleşmektedir. Nevşehir, Aksaray ve Kayseri şehirleri ile çok daha küçük ve seyrek nüfuslu bir coğrafyayı kaplayan Kapadokya’da ise yaklaşık 40.000 yatak bulunmaktadır ve elde edilen gelir seviyesi çok daha yüksektir.
Mezopotamya’nın daha nitelikli bir destinasyon haline gelerek turizm gelirlerini artırabilmesi için kültürel miras ve tarihi ön plana çıkararak, gastronomiyi özendirecek bir doku ve yaşam tarzı oluşturmalıyız. Bununla birlikte, değişen trendlere de ayak uyarak orta ve uzun süreli kalış taleplerine karşılık vermek durumundayız.
·Hem 9 ilden beslenecek şekilde bölgesel turizmi destekleyerek
·hem de Kapadokya örneğinde olduğu gibi İstanbul’daki kruvaziyer turizmi ile birleştirerek günü birlik veya kısa kalışlar ile
bölgeyi nitelikli ve üst segmente hitap edecek bir destinasyon haline dönüştürebiliriz. İstanbul’a 2022 yılında 205 kruvaziyer gemisi ile yolcu ve tayfa toplam 775.000 kişinin gelmesini bekliyoruz. Bu rakam dörtte bir oranında artabilecektir.
Yapısal düzenleme, vizyon, strateji ve farklı yatırımlar ile burası dünya tarihinin en fazla ziyaret edilen destinasyonlarından biri haline getirilebilecektir. Bunun için “ortak akıl” çerçevesinde bir stratejik plana ihtiyacımız bulunmakta. 2033 turizm vizyonu ile Mezopotamya bir pilot bölge olarak tasarlanmalıdır. Bölgemizin, Valilikleri, Belediyeleri, Kalkınma Ajansları ve STK’ları olarak iş birliği ve dayanışma içerisinde çalışarak “medeniyetlerin beşiği” olarak bilinen Mezapotamyamızı hak ettiği yere getireceğimize inanıyorum. TTYD olarak bu çalışmalara elimizden gelen katkıyı sunmaya hazırız.
Burada bu atılımı yapmak için istihdama ve özellikle genç istihdamına olan ihtiyacımızın da altını çizmek isterim. Turizm, emek-yoğun ve genç istihdamı yaratan bir sektördür. WTTC’nin tahminleri turizm ve seyahat sektörünün 2022’de küresel ölçekte 58 milyon ilave istihdam yaratarak 2019 seviyelerini yakalayacağını öngörmektedir. Ülkemizde de doğrudan ve dolaylı olarak 2 milyon kişiye istihdam sağlayan sektörümüz pandemide istihdam açısından yara almıştır.
Buradan gençlerimizin, giderek ivmeleneceğini düşündüğümüz sektörümüzde eğitim almaları ve bunu ciddi bir kariyer yolu olarak seçmeleri için her türlü desteğin sağlanması gerektiğini ifade etmek isterim. Biz de TTYD olarak bu konuda üstümüze düşeni yapmaya hazırız. Pandemi sonrasında dünyada daha da hızlı büyüyeceğini öngördüğümüz turizm pastasından hak ettiğimiz payı alabilmek için doğru bir strateji ve güçlü kaynaklar ile gelişmeye ihtiyacımız bulunmaktadır.
Turizm Yatırım Forumu’na davet etti
Sözlerime son vermeden önce, hepinizi Türkiye ve yakın bölgesindeki turizm yatırım ağlarının temel buluşma, öğrenme ve ticaret platformu olması hedefi ile, 16 Mayıs 2022 tarihinde Mardarin Oriental Otel Bosphorus’ta gerçekleştireceğimiz “Turizm Yatırım Forumu”- TIF 2022’ye davet etmek isterim. Mezopotamya gibi turizmde önemli markalarımızın bu Forumda yer alarak küresel turizm yatırımcıları ile buluşmalarının çok kıymetli olduğu kanaatindeyim.
Yıllara sari olacağını düşündüğümüz forumumuzu, uluslararası yatırım kurumları ile artan iletişimimizin, ülkemizi küresel ölçekte turizm yatırımlarının önemli bir odağı, referans noktası ve yönlendiricisi haline getireceği düşüncesi ile tasarladık. En kısa sürede bu mertebeye ulaşacağımıza inanıyoruz.”
