Rusya Büyükelçisi Yerhov: ”Turizm sezonu başarılı geçti ama sektörde bazı pürüzler var”

0

Turizm sezonunun nasıl geçtiği hakkında değerlendirmede bulunan Büyükelçi Yerhov turist sayısı bakımından Rusya’nın liderliğini koruduğunu belirtti ve dönem içinde bu alanda yaşanan aksaklıklarla ilgili bilgi verdi.

Rus basın kuruluşlarına röportaj veren Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov bu yıl Türkiye’de turizm sektöründe elde edilen neticeler ve Rus turistlerin karşılaştığı sorunları anlattı.

2021 turist sezonunun nasıl geçtiği ve Türkiye’ye kaç turistin geldiği sorusunu yanıtlayan Yerhov, sezonun oldukça başarılı olarak değerlendirilebileceğini, istatistiklerin de bunu gösterdiğini söyledi: “İstatistikler belki de henüz tamamlanmamış olabilir, zira aralık ayı sona ermiş değil ve bu ay için tam verilere ulaşılmadı. Yine de genel olarak elde edilen veriler kendi başına birçok şeyi gösteriyor. Bu yıl Türkiye’yi yaklaşık 5 milyon Rus turist ziyaret etti. Bu neredeyse geçen yılda elde edilen sayının iki kat daha fazlası. Turistlerin çoğunluğu Türkiye’nin güneyine gitti, buralar tatil köylerinin yoğunlukta olduğu yalnızca iki kent. Bu iki kente 4.2 milyon Rus turist gitti. Yıl boyunca tüm ülkelerden gelen turist sayısı 9 milyon oldu, yani yabancı turistlerin yüzde 40’ını Ruslar oluşturuyor. Bu büyük bir rakam, her zaman olduğu gibi bu konuda birinciliği koruyoruz.”

Her gün 30 bin kadar Rus turistin tatile geldiği anlamına geliyor

Sezonun en hareketli dönemi olan temmuz-eylül döneminde Rusya’nın 40 bölgesinden her gün 150 kadar uçuş düzenlendiğini belirten Yerhov şu ifadeleri kullandı: “Bu her gün 30 bin kadar Rus turistin tatile geldiği anlamına geliyor. Başlıca turizm ayları olan ağustos ve eylülde en yüksek turist akışı gerçekleşti ve her ay 1 milyon Rus geldi. Bunlar etkileyici rakamlar, elbette tüm bunlar turistlerimize konaklama sağlayan turizm endüstrisinin ciddi çaba göstermesini gerektiriyordu. Güneydeki konsolosluk görevlilerimizin çabaları da aşağı kalmadı, her zaman olduğu gibi büyük bir özveri ve adanmışlıkla çalışmaları lazım geldi.”

Yerhov, rakamlarının sezonun olumlu geçtiğini gösterdiğini, Türkiye tarafının da bundan çok memnun olduğunu ekledi.

Uygulanan kısıtlamalar nedeniyle turizm için kaybedilmiş oldu

Yerhov’a yöneltilen bir diğer soru, pandeminin bu yıl Rusya’dan Türkiye’ye turist akışına nasıl yansıdığıydı. Yerhov şunları söyledi:

Koronavirüs salgını izini en ciddi iz bıraktığı nokta turizm alanında işbirliğimizin geliştirilmesiydi. Nitekim yılın ilk yarısı hem ülkemiz hem de Türkiye’de uygulanan kısıtlamalar nedeniyle turizm için kaybedilmiş oldu. Verdiğim rakamlar bu sebeple daha önemli. Hem biz hem de Türk ev sahipleri turist akışının önünü açtıktan sonra, hızlıca kaybedilen vakti telafi etmeye çalıştık, genel anlamda da başarılı olduk, özellikle de sayı bakımından.

Kısıtlamalar turizm alanını kalite bakımından da etkiledi

Yani her şeyden önce salgınla ilgili tedbirler artırıldı, turistlerimiz bu tedbirlere uymak zorunda kaldı. Bilindiği gibi Türkiye’de geçen yıldan beri ‘güvenli turizm’ sistemi uygulanıyor. Bu sistemle tüm turizm tesislerinin sertifikalandırılması, belirlenen çok sayıda kritere uyulup uyulmadığının sıkı bir şekilde kontrol edilmesi öngörülüyor. Uygulamada ise bu, havalimanından plaja kadar Rus turistlerin burada kaldığı süreç boyunca çok sert tedbirlere uyulması gerektiği anlamına geliyor. Yine de dürüst olmak gerekirse plajda maske takan kimseyi görmedim. Ancak maske takma kuralı ve dezenfektanlar her adımda vardı.

Tedbirler turistlerimizin çok sevdiği açık büfeyi dahi etkiledi

Açık büfe organizasyonunda bazı değişiklikler yapmak zorunda kalındı. Bu arada belki bu misafirlerin bedenleri ve formu için daha iyi olmuş olabilir. Türkiye yönetiminin çok ihtimam gösterdiği ‘güvenli turizm’ sistemi kendi meyvelerini de getirdi. Yine de turistlerimiz arasında hastalanmaları önlemek elbette mümkün olmadı.

İki sezon boyunca (Aslında 2020-2021 dönemindeki iki yarım sezonda) Türkiye’de resmi rakamlara göre yaklaşık bin 500 turistimiz hastalandı. Bunlardan 40’ı maalesef hayatını kaybetti. Can kayıplarının 11’i geçen yıl, geri kalanlar da bu yıl gerçekleşti. Bu az mı çok mu diye bir muhakemede bulunmaya kalkışmayacağım, her insanın hayatı eşsizdir, bunların olması üzücü. Ancak rakamlar böyle.

Turist akışının en yüksek olduğu dönemde izole edilen insan sayısı fazlaydı

‘Güvenli turizm’ sistemi çerçevesinde koronavirüs testi pozitif çıkanların izole edilmesi öngörülüyor. İzolasyon da hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterdi, ya kaldıkları otellerde ya da hastanede izolasyona gidildi. Turist akışının en yüksek olduğu dönemde izole edilen insan sayısı fazlaydı, her gün onlarca kişi… Bu durum aynı zamanda bulunulan kentteki sağlık sistemi, sigorta şirketleri üzerinde bir yük oluşturdu. Konsolosluk hizmetlerimizin destek ve dikkat vermesi ihtiyacı ortaya çıktı, biz de tüm bunları aktif olarak sağlamaya çalıştık.

Pürüzler de çıktı, bazen çok ciddi pürüzler

Sistem nispeten yeni bir sistem, hala test edilmesi ve iyileştirilmesi gerekiyor. Bu pürüzler arasında izolasyon süreciyle ilgili aşırı durumlar oldu, söz gelimi turistlerin vaktinde bildirilmesi, bu kişilere bilgi verilmesi gibi konularda. Görünüşe göre bazı oteller masraflarını azaltmak için hasta turistleri konaklama sürelerinden daha fazla kalmaya zorlamaya çalıştı, bunu yapmayabilirlerdi de. Bildirim yapılması konusunda çok büyük bir problem var. İnsanlar her zaman kimin kendilerine ne yaptığını anlamayabiliyor, bu nedenle bu pürüz ve sıkıntıların gelecekte hesaba katılması gerekiyor. Ancak yine de bunlar vatandaşımızın muazzam bir bölümünün tatilini mahvetmeyi başaramadı.”

Röportajın devamında Yerhov’a koronavirüs salgınının yanı sıra bu yıl Rus vatandaşlarının zarar gördüğü çok sayıda kaza olduğu da hatırlatıldı ve “Türk makamlarıyla ulaşım alanında güvenlik için ortak bir anlayışa varıldı mı?” diye soruldu.

Yerhov bu soruya şöyle yanıt verdi:

Kovid, turistlerimizin Türkiye’de karşılaştığı tek ‘macera’ değildi. Şikayetlerin aslan payının konsolosluk çalışanlarımıza yapıldığını ve bu şikayetle doğrudan Türkiye’deki turizm sektörüne yönelik, otellerdeki talihsiz olaylarla ilgili olduğunu söylemeliyim. Çocuk alanlarında, havuzlarda, su parklarında ve diğer tehlikeli alanlarda genellikle cankurtaran yok. Güvenlik tedbirleri ve önemlerine yeterli dikkat verilmiyor. Otellerde ilk yardımda görev alan sağlık personeli genellikle daha iyisinin olmasını dileyeceğimiz türden. Birçok kişi bu durumla karşılaştı.

Güvenliğin artırılmasına dikkat çekiyoruz

Bu yıl vatandaşlarımızdan Antalya Başkonsolosluğumuza vaktinde tıbbi destek verilmediği, yeterli sayıda eğitimli ve gerektiği gibi bilgilendirilmiş personel olmadığı yönünde yüzlerde şikayet ve itiraz geldi. Tüm bunlar koronavirüsün yanı sıra gerçekleşen şeyler. Biz elbette düzenli olarak yerel makamlara ve turizm endüstrisi temsilcilerine bu eksiklikleri bildiriyoruz. Özellikle reşit olmayan turistler için olan alanlarda, su parkları, havuzlar, çocuk oyun alanlarında güvenliğin artırılmasına dikkat çekiyoruz.

Bu yıl aralarında çocukların da bulunduğu dokuz kişi boğulma neticesine hayatını kaybetti. Küçük yaştaki bazı Rus turistler de yaralandı. Temmuz ayında otellerden birindeki çocuk havuzunda klor gazı salınımı oldu, küçük yaştaki birkaç Rus vatandaşının hastaneye kaldırılması gerekti. Bu yıl rotavirüs ve enterovirüs biraz unutulmuş olsa da tamamen ortadan kaybolmuş değil, enterovirüs vakaları oldu. 4 yaşın altında çocuk ve bebeği olan ebeveynlerden yaklaşık bin 500 şikayet geldi.

 

Website | + posts
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.