Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın 1. Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’na katılmamasını sert bir dille eleştiren TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, “Hepimizden topladığınız kaynağı kendi kişisel tercihlerinize göre kullanamazsın. Yapamazsın! Kim olursan ol yapamazsın” dedi.
1. Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, gündem yaratacak sert açıklamalarda bulundu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın (TGA) fuara destek vermemesini eleştiren Bağlıkaya, “Yıllarca bu işi yapmış biri olarak söylüyorum, burada en büyük standın TGA’nın standı olması gerekirdi. Çünkü TGA’nın asıl kuruluş amacı budur. Bizlerden topladığı parayı keyfine ve tercihlerine göre harcama yapmak değildir” dedi.
“Bu durumu anlamakta zorluk çekiyorum”
Turizmcinin en zor dönemlerinde bile TGA payının toplanmaya devam ettiğini hatırlatan Bağlıkaya eleştirilerine şöyle devam etti: “Bölgedeki otelciden, seyahat acentasından para alacaksınız, üstelik bunu pandemide alacaksınız, savaşta alacaksınız. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadan alacaksınız. Sonra da Diyarbakır’da düzenlenen turizmle ilgili bir etkinliğe katılmayacaksınız… Ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum.”
“Katılmak bir yana logolarını bile çıkarttılar”
TGA’nın fuara katılması için ellerinden gelen çabayı sarf ettiklerini anlatan Bağlıkaya, “Arkadaşlarımız TGA fuarın bir parçası olsun diye ellerinden gelen çabayı sarf etti. Bırakın bir parçası olmayı amblemlerini, logolarını bile fuar materyallerinden çıkarttılar. Zannedersin Diyarbakır başka bir ülke, düzenlenen de mobilya fuarı…
“Mehmet Bey böyle emretmiş…”
TGA’nın fuara katılmayışıyla ilgili nasıl bir gerekçe sunduğu yönündeki soruyu ise Bağlıkaya şöyle yanıtladı: “Arkadaşlar, TGA’nın yaptığı her şey Bakan Bey’in tercihidir. Orada ne yönetim kurulu vardır ne danışma kurulu ne de genel müdür… Biz neyin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Sektörden herkes birbirini çok iyi tanır. Mehmet Bey böyle emretmiş, onlar da bu fuara katılmıyorlar. Neden katılmadıklarının izahatı da doğal olarak ona düşer; bana düşmez. Ama burası turizm fuarı ve açık bir şekilde şunu söylüyorum, hepimizden aldığınız paraları keyfinize göre harcayamazsınız. İstanbul, Antalya, İzmir, Kapadokya’dan para topladığın gibi, Diyarbakır’dan Van’dan Mardin’den de para topluyorsun. Bu yüzden buradaki bütün turizm etkinliklerine de katılmak zorundasın. Bu senin keyfinle ilgili bir şey değil. Yapamazsın böyle bir şey. O zaman gelip buradan para almayacaksın… Bu bölgenin en önemli fuarına katılmıyorsan, bizden aldığın paraları ne yapıyorsun?”
“O zaman iç turizm yapanlardan TGA payı almayın”
Bakanın TGA’da tanıtım stratejisini döviz getiren pazarlara yönelik planladığı ve bu nedenle iç pazara yönelik bir fuara katılmayı uygun görmemiş olabileceği yönündeki bir ifadeye ise Bağlıkaya şöyle cevap verdi: “O zaman iç turizm yapan acentalardan ve otellerden TGA payı almamalısın. Sadece yurtdışına yönelik tanıtım yapacaksan, sadece yurtdışıyla çalışan arkadaşlardan al o zaman”.
Bakan Ersoy’un Diyarbakır’da fuara katılmama kararının TGA’nın turizmi tüm Türkiye’ye yayma stratejisiyle de çeliştiğine dikkat çeken Bağlıkaya, “Diyarbakır neresi, Türkiye değil mi? Burası Afganistan mı? Buraya neden gelmediğinizi bana açıklamak zorundasınız. Ben sektör örgütünün başkanıyım ve soruyorum, sektörden topladığınız paralarla, sonuç itibarıyla bu fuara katılmıyorsanız ne yapıyorsunuz? 120 ülkede dijital marketig yapıyor olabilirsiniz. O zaten eskiden de yapılıyordu. Yapmasınlar demiyoruz ki, yapsınlar ama burada da olsunlar. Burada olmamak, bölgeyle ilgili herhangi bir turizm beklentisi olmadığı anlamına gelir. Örneğin Gaziantep’in gastronomi şehri olduğuyla ilgiyi bir şüphe var mı?
“Bu anlayışla yürüyemiyoruz”
İç turizmde uzman olmak başka bir şey, turizmin tamamını kavrayan bakış açısı bambaşka bir şey. Sektör büyük sıkıntı çekiyor. Biz bu şekilde yürüyemeyiz. Gaziantep’in gastronomisini yok sayarak, Diyarbakır’ın fuarını yok sayan, turizm örgütlerini yok sayan bir anlayışla yürüyemiyoruz.
“9 ilin valisine, turizmcisine ve vatandaşına yapılmış bir ayıptır”
Bize izahat vermek zorundasın, neden yoksun. Turizm bakanlığı yok, Turizm Bakanlığı’ndan yetkili var mı, yok… Ayıptır. Bizi bırak, bu şehrin valiliğine ayıptır. Bölgede bulunan dokuz ilin valiliğine ayıptır. Dokuz ilin turizmcisine, vatandaşına ayıptır.”
Bağlıkaya, bakanlığın kararının, Bakan Ersoy’un kendisine duyduğu kişisel husumetten kaynaklanıp kaynaklanmadığı yönündeki bir soruya ise şöyle cevap verdi, “Doğru benden hoşlanmıyor olabilir ama, burada turizmle ilgili bir iş yapıyoruz. Böyle davranmaması gerekiyor. Biz de bunu eleştiriyoruz zaten”
“Herkes eleştiriyor, bir tek biz konuşuyoruz”
Turizm Bakanı Ersoy’un uyguladığı politikalardan bütün turizmcilerin rahatsız olduğunu dile getiren Bağlıkaya sözlerine şöyle devam etti: “Bugün turizm Bakanlığından memnun olan hiçbir turizmci yoktur. Varsa çıksın ben memnunum desin. Herkes eleştiriyor fakat bir tek biz konuşuyoruz.”
“TGA Yönetimine ahbabını koydurup sürekli kendini övdürürsen kimsenin sorunlardan haberi olmaz”
Diğer sektör temsilcilerinin eleştirirken neden sustukları yönündeki soruya ise, “Bilmiyorum, onlara soracaksınız. Ben sektörüm adına konuşmak zorundayım. Canı yanan meslektaşım bana geliyor çünkü. Zaten ben de içindeyim ve sorunları bizzat yaşıyorum. Bu kadar sektörden kopuk bir turizm bakanı olabilir mi? Sorunları sadece biz dile getirdiğimiz için sanki sadece biz itiraz ediyormuşuz gibi görünüyor. TGA’nın içine ahbabın olan üç beş tane otelciyi koyup, Sayın Cumhurbaşkanımızı devamlı aynı kişilerle ziyaret ettirip, sürekli kendini övdürürsen kimsenin sorunlardan haberi olmaz.” dedi
“Sağlıkla ilgili bir sorunu olması lazım”
Diyarbakır’da turizmin ekonomik boyutun ötesinde barış ve huzura hizmet ettiğini ifade eden Bağlıkaya, Bakanın fuara bu şekilde yaklaşmasını anlamakta güçlük çektiğini belirterek “Diyarbakır’da fuara gelmemeyi gerçekten anlamakta güçlük çekiyorum. Bir turizm bakanının Diyarbakır’da düzenlenen böylesi önemli bir turizm fuarına gelmemesi için ameliyat oluyor olması lazım; yani sağlıkla ilgili bir sorununun olması lazım” dedi.
“Siyasetle işimiz yok!”
Eleştirilerinin Bakan Ersoy’un kişisel tercihleri doğrultusunda uyguladığı politikalara yönelik olduğunun altını çizen Bağlıkaya, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim siyasi bir tarafımız da yok… Biz meslek örgütüyüz. Bizim siyasetle ne işimiz olabilir. Biz ekmek parasının peşindeyiz. Ekmek paramızı kazanmamızı engelleyecek iş ve eylemler yapılıyor. Bütün itirazımız da buna. Hepimizden topladığınız kaynağı kendi kişisel tercihlerinize göre kullanamazsın. Yapamazsın! Kim olursan ol yapamazsın. Sen benden para alıyorsun, bu işler için alıyorsan bu işlere harcayacaksın…”